Nesnelerin İnterneti ve Kişisel Verilerin Güvenliği

Nesnelerin interneti teknolojisi ve kişisel verilerin güvenliği konuları birlikte ele alınması gereken iki kavram haline geldi. Nesnelerin interneti teknolojisi ile tüketicilerden büyük miktarda veri toplanıyor ve bu durum da önemli gizlilik ve güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden oluyor.

Kişisel Verilerin Güvenliği

Avrupa Birliği 2018 yılında yayınladığı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (General Data Protection Regulation – GDPR) ile internet dünyasının gidişatını etkileyen önemli bir adım attı. Bu kanun ile tüm AB vatandaşları için veri koruma ve gizliliği düzenlemesi getirilmiş oldu. GDPR, öncelikle bireylere kişisel verileri üzerinde kontrol sağlamayı amaçlıyor. Düzenlemenin bir diğer önemli amacı da AB içindeki düzenlemeleri birleştirerek uluslararası ticaret için düzenleyici ortamı basitleştirmek.

Türkiye de GDPR’a benzer bir kanun düzenlemesine giderek Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nu (KVKK) uygulamaya aldı. GDPR gibi KVKK doğrultusunda da firmalar istedikleri gibi verileri toplama ve işleme hakkına artık sahip değiller. Müşterilerden topladıkları her verinin bir amacı olmak zorunda ve bunun açıklamasını da yapmak zorundalar.

Ayrıca KVKK ve GDPR gibi yasal düzenlemelerin en önemli noktalarından birisi de toplanan verilerin gizliliğinin ve güvenliğinin sağlanması.

Nesnelerin İnterneti ve Veri Gizliliği&Güvenliği

Nesnelerin interneti (IoT) ile toplanan veriler müşterilerin kişisel alanlarından geliyor. Kahve makinesinden alınan veri kahveyi ne kadar sevdiğiniz, kombinizden alınan veri sıcakla aranızın nasıl olduğu, akıllı ev sisteminizden alınan veri evinize ne sıklıkla misafir geldiği, kaçta uyandığınız, ne zaman duş aldığınız bilgilerini firmalara iletiyor. Bu veriler firma tarafından ürünü geliştirmek ve müşterilerin hayatını kolaylaştırmak için kullanılıyor. Ancak aynı veriler çok da etik olmayan amaçlar için de kullanılabilir.

Öncelikle IoT ile firmalar müşterilerini daha fazla tüketime yönlendirmek için daha net verilere sahip oluyorlar. Birinci kaynaktan, yani tüketiciden gerçek tüketim verilerini topluyorlar ve analiz ediyorlar. Bu da pazarlama çalışmalarını geliştirmek için kullanılıyor. Bu noktada sorun, bu analizlerin etik çerçevede yapılıp yapılmadığı; yani amaç müşterinin ihtiyacının karşılaması mı, yoksa daha fazla ihtiyaç duymasının mı sağlanması mı olduğu noktasında başlıyor.

Bir diğer nesnelerin interneti ile üretilen veri problemi ise bu verilerin güvenliğinin sağlanması. Nesnelerin interneti ve veri yan yana düşünüldüğünde, bu verilerin ne kadar hassas ve kişisel olduğu yadsınamaz. Nu nedenle, nesnelerin interneti teknolojisi ile veri toplayan firmaların bu verilerin güvenliğini sağlamak için ciddi miktarda efor sarfetmeleri gerekiyor. Aksi taktirde verilerinin 3. şahısların eline geçtiğini duyan müşteriler ve potansiyel müşteriler markaya olan güvenlerini kaybedeceklerdir.

Twitter

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.